Kur’anı Kerim’de bazı kötü huylar sayılmış ve Resulullah Efendimize (s.a.v)böyle kimselere,itaat etmemesi emredilmiştir.Bu ayet-i kerimeler şöyle tefsir edilmiştir:”(Şunlara da )itimat etme:
Çok yemin eder,yemin etmeye alışmış insan eğriye doğruya yemin eder durur.
Alçak;kendini kötü düşünür ve kendini küçük düşürür,değersiz yalancı, her kaba dökülür,her fenalıkta bulunur.Gammaz,koğuculukla gezer şunu bunu ayıplar kötüler gıybet eder ve iğneler.
Hayra mani olan( hiç bir hayra vesile olmayan )son derece cimri pinti olan olduğu gibi de başkalarının hayır işlemesine engel olur ve hayır düşmanıdır.
Mütecaviz haddini bilmeyen kendini aşan hakkına razı olmayan zulümkar ve vebal yüklü günahtan vebalden çekinmez.
Zobu kaba,saygısız,obur,çirkin söyler, gaddar acımasız ve bütün bu kötü huyların arkasından nesebi takmak uydurma yahut fenalıkla şirret damgalı,dalkavuk.”(Kalem süresi,ayet 10-13)
Kuran ahlakı insan fıtratına en uygun tek yaşam şeklidir.İnsanı yoktan var eden Allah,onun nelere ihtiyaç duyacağını hangi ibadetleri uygulamaya güç yetirebileceğini,nasıl sağlıklı,huzurlu ve mutlu olacağını en iyi bilendir.Din ahlakını yaşamak insanlar üzerinde ki tüm külfeti insana zorluk gelen tüm ağırlıkları kaldırır.
Ayetlerde de buyrulduğu üzere Kuran ahlakına uyularak yaşanan bir hayat kul için Allah’ın izniyle olabilecek en güzel yaşam olmaktadır.Sonuç olarak şunu hatırlatmak isteriz ki;İslam ahlakını özünde olduğu gibi kolay göstermek;insanların kalplerini Kuran ahlakına ısındırmak,insanlara ayetleri ve Peygamber Efendimiz (sav)in sünnetlerini öğretip buna göre yaşamalarına vesile olmak her müslümanın sorumluğu altındadır.