dukça çağdaş sayılabilecek bilimsel bir yol izlemiştir, san kİ kendisi hafız değil ve elinde hiçbir yazılı belge yokmuş Cebrail as dan öğrendi . Bütün Müsiümanlara, kimin elinde ya-/ılı Kuran metinleri varsa getirmelerini ilan etti. Bununla dİ yetinmeyerek, bizzat Hz. Peygamberden yazıldığına İlişkin iki de tanık istedi. Herkes, elindeki Kuran ayet-larl ve bunları bizzat Hz. Muhammed’in önünde yazdığına ilişkin iki tanıkla birlikte geliyordu, İşte bu şekilde KÖran-ı Kerim bugünkü düzeni içinde bir araya toplanmış oldu. Müslümanların tümü, bir araya getirilen Kuran (ferinde ittifak halindeydi. Kimsenin en küçük bir karşı çıkışı olmadı.
L Kuran-ı Kerim böylece, her türlü endişeden uzak ve Htnli bir biçimde toplu olarak Hz. Ebubekir tarafından ¦Vatının sonuna kadar korundu. Ondan sonra ikinci Hafifti Hz. Ömer’e ve ondan da kızı (aynı zamanda Peygamber efendimizin s.a. eşi) Hafsa’ya geçti. Hz. Osman’ın halifeliği dö-flirninde ise, Kuran nüshalarının çoğaltılması ve belirli merkezlere gönderilmesi kararlaştırıldı. islami sohbet Hz. Ebubekir zamanında Kuran’ı toplayan zeyd b. Sabit başta olmak üzere Abdullah b. zübeyr, sa’d b. Ebîvakkas ve Abdurrahman b. Hişam’dan oluşan kâtipler kurulu, Hafsa validemizde bulunan asıl nüshayı örnek alarak Kuran’ı çoğaltmışlar ve bir tanesi Medine’de alıkonularak, islami sohbet ötekiler Mek-Im, Küfe, Basra ve Şam’a gönderilmiştir.
Kuran ın namaz
içinde okunuşu
Kuran-ı Kerim, namazlarda kendi orijinal dili ile, yani Ai apça aslı ile okunur. Bulamazın şartıdır. Ayrıca nama-tın dışında Kifran okumak da ibadet sayılır.
Kuran-ı Kerim’in namazda orijinal şekliyle okunması, hem Arap olanlar için, hem de olmayanlar için ve hatta tik kolime ile Arapça bilmeyenler için de geçerlidir. islami sohbet , Resulullah Efendimiz zamanında da böyleydi, Müslümanın dili ve ülkesi ne olursa olsun bugün de aynı çokllde sürmektedir. :r::