İman, Peygamber Efendimizin (S.a.V.) Allahü Teal
tarafindan getirip tebıiğ buyurduğu hususıarı, hiç tered
Peygamber Efendimiz’in (S.a.V.) tebıiğ buyurduklan
rine, kitaplanna, peygamberlerine, ahiret gunune, kaza
ve kadere iman etmektir.
Her müminin, Peygamber Efendimiz’in (S.a.V.) tebliğ
ettiği hususları tamamen tasdik etmesi kizımdar. Bunlar-
dan birinde tereddüd ve şüphe etmek, iman şerefinden
mahrum birakir.
Meseta, Kur’an-ı KerTm Alıah’in kelamıdir, peygam-
ber Efendimiz’e (S.a.V.) gönderilmiş ve ondan bize teva-
türen oalan üzerinde ittifakıan tasawur olunamayan bir
topıuluğun rivayeti iıe) gelmiştir. Bunu hiç tereddüt el-
meden kabul etmek lazımdir.
Yine Kur’5n-1 KerTm’in kat’T olarak ve sarahaten; tkga
ifade ettiği hükümleri, haberleri ve Peygamber Efendi-
miz’in (S.a.V.) peygamberliğini, öldükten sonra dirilmenin
hak olduğunu; namaz, oruç, zekat ve haccın farz oıdu-
gunu; hırsizlrk, zina ve şarap igmenin haram oıduğunu hig
şüphesiz kabuı etmek ıazımdır. Bunıardan herhangi birini
kabuı etmeyen derhal iman şerefinden mahrum kalır.
İman kat’I sürette kalb ile inanmaktan ibaret olunca,
fazlalrk ve noksanlığl kabuı etmez. Bununıa beraber,
zühd ve takva sahibi ile günahk5r kimselerin imanındaki
n, ur bir değiıdir.
Salih ameıler ile kalb nurlamr, itikad kuwetıenir; günah-
larla da kalb kararır, itikad gevşer, zayiflar, iman nurunu
kaybeder. Bu haıin devaml imanstz gitmeye sebep oıa-
bilir.
En büyük bir nimet oıan imanı güzelce muhaf aza igin
Allthü TeLIt’mn emirıerine riayet edip yasaklanndan
kaginmak her mümin igin lazimdir. Dinin farzlanndan
birini terk etmek veya yas €. Kıardan birini işlemekle bir
kişi iman dairesinden çrkmaz, ancak imanını tehıikeye
düşürmüş otur.